İstinye Üniversitesi ve Liv Hospital işbirliği ile düzenlenen Esra Kazancıbaşı Öztekin ile “Türkiye’de Sağlık Muhabirliğinin 40 Yılı” belgesel gösterimi Vadi Ana Yerleşke Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Klasik müzik dinletisi ile başlayarak belgesel gösterimi ile devam eden etkinlikte, Liv Hospital Grup Kordinatörü ve İstinye Üniversitesi İcra Kurulu Üyesi Meri İstroti ile İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş açılış konuşmalarını yaptılar.
Belgesel gösterimi öncesinde açılış konuşmasını yapan Meri İstroti, konuşmasında günümüz sağlık haberciliğindeki bilgi kirliliğinden bahsetti. Küreselleşilen bu dönemde geçmişten ders almanın ve sağlık haberciliğinde branşlaşmanın gerekliliğini vurguladı. Prof. Dr. Erkan İbiş, insanlığın paydaşı olabilmek için evrensel insani değerleri yaşatmanın ve paylaşmanın önemini anlattı: “Atatürk Cumhuriyetimizin fikren, ilmen bedenen güçlü muhafızlara ihtiyacı olduğunu ifade etmiştir. Burada sağlığın önemi dikkat çekiyor. Esra Kazancıbaşı sağlık muhabirliğinde en başta bir Cumhuriyet kadını olarak faaliyet göstermiştir.” sözleriyle sağlık muhabirliğinin ve sağlam etik değerlerin toplumsal önemini vurguladı.
Belgeselde sağlık sektörü ile ilgili çok sayıda soru yanıtlanıyor
İnternetin, bilgisayarının, cep telefonun olmadığı yıllarda sağlık muhabirleri bilgiye, habere nasıl ulaşırdı?
Türkiye’nin ilk AIDS vakasıyla tanıştığı, sahte diş hekimlerinin halk sağlığını tehdit ettiği 80’li yıllardan günümüze gazetelerin sağlık haberciliğine bakışı nasıl değişti?
90’lı yıllarda özel televizyon kanallarının ve büyük özel hastanelerin açılmaya başlaması medyanın sağlık konularına bakışını nasıl etkiledi?
İnternet, dijitalleşme ve yapay zekâ sağlıkla ilgili konularda ne kadar güvenilir? Toplumu, hastaları, hasta yakınlarını gelecekte sağlıkla ilgili konularda bekleyen tehlikeler neler?
Sağlık muhabirlerinin istihdamında yaşanan sorunların toplum sağlığına yansımaları nasıl?
Sağlık okuryazarlığının arttırılması için gazetelere, televizyonlara ve dijital mecralara düşen sorumluluklar nelerdir?
40 yıldır sağlık muhabiri olarak görev yapan Esra Kazancıbaşı Öztekin, hayalindeki işin peşinden koşmak isteyen gençlere ne öneriyor?
Sağlık muhabirliğinin emektar ismi Esra Kazancıbaşı Öztekin ile “Türkiye’de Sağlık Muhabirliğinin 40 Yılı” belgeseli tüm bu soruları cevaplayarak sağlık muhabirliğinin dönüşümünü izleyicilere aktarıyor.
Sağlık muhabirleri, doktorlar, gazeteciler, sağlık yöneticileri ve eski-yeni sağlık bakanları olmak üzere 17 ismin konuştuğu belgeselin yapımcılığını Sağlık Adası Medya, yönetmenliğini ise Şerif Ekit yaptı. İstinye Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen belgesel içeriğinde sektörün duayen isimleriyle röportajlar gerçekleştirildi:
Sibel Güneş (Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği Eski Başkanı ve Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri), Kadriye Yılmaz (Hürriyet Eski Sağlık Muhabiri), Ayla Özer (Eski sağlık muhabiri- Biruni Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Müdürü), Demet Demirkır (HaberTürk Sağlık ve Eğitim Editörü), Şerif Ekit (Sağlığım İçin Herşey Web Sitesi, YouTube Kanalı ve TV Programı Koordinatörü), Okan Sarıkaya (Yeni Birlik Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) Ceren Şenyurt Yalgın (ATV Avrupa Program Müdürü), Prof. Dr. Serap Aykut Aka (Sağlık Bakanlığı Dr. Siyami Ersek Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Klinik Şefi), Prof. Dr Hasan İlkova (Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı), Prof. Dr. Emre Akkuş (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı), Dr. Reşat Bahat (Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı, Yaşar Yıldırım (Sağlık Yönetimi Danışmanı), Meri İstiroti (Liv Hospital Grup Müdürü), Mehmet Ali Aydınlar (Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı), Bülent Akarcalı (Sağlık Eski Bakanı), Prof. Dr. Kemal Memişoğlu (Sağlık Bakanı) ve Esra Kazancıbaşı Öztekin (Sağlıkta uzman gazeteci).
Sağlık muhabirliği yüksek etik değerler ile toplum sağlına hizmet etmeli
Belgesel içeriğinde toplumsal sağlığı önceleyen sağlık muhabirliğinin hayati değeri vurgulanıyor. Faydalı, koruyucu, doğru bilgiyi aktaran haberleştirme, toplumda sağlık okuryazarlığını arttırıyor ve tıbbi terminolojiyi gündelik bir dile tercüme ederek topluma önemli bir hizmet sağlıyor. İdealist değerleri ile çalışmalarında toplum sağlığını önceleyen Kazancıbaşı, sorumlu sağlık muhabirliğinin ağır bastığı, vatandaşın ön planda olduğu o dönemleri bugünün izleyicilerine aktarıyor.
Magazinleşen sağlık haberleri ve internet çağının bilgi kirliliği toplum sağlığı için tehlike arz ediyor
“Türkiye’de Sağlık Muhabirliğinin 40 Yılı” belgeselinde 2000’li yılların başından günümüze kadar olan süreçte sponsorlu sağlık programlarının başlamasıyla oluşan bilgi kirliliği, sağlık haberlerinin magazinleşmesi ve bir rant aracı haline gelmesinin zararları vurgulanıyor. Bu bağlamda, sağlık haberciliğinin toplumsal sağlığı ve hizmeti önceleyen etik değerleri gözeterek ilkelerinden şaşmaması büyük önem taşıyor. Kâr aracı olarak kullanıldığında, sağlık haberciliğinde doğrulanmamış haberler ve yayınlar ortaya çıkıyor ve toplum sağlığı için büyük bir tehlike arz ediyor.
Sağlık okuryazarlığı, günümüz internet ve teknoloji çağında özellikle yapay zekayla birlikte haberleri bir süzgeçten geçirebilmek için elzem. Yetkin sağlık muhabirliği, sağlık sektörü ve vatandaş arasında bir köprü görevi görüyor, sağlık dilini tercüme ediyor. Yurttaş hakları, ve toplum sağlığının korunması açısından günümüzde giderek artan bir önem taşıyor.
Belgeselin finalinde Esra Kazancıbaşı Öztekin ile sağlık muhabirliğine başlayan isimler tek tek sahneye davet edildi. Genç meslektaşlarının elinden çiçek alan Esra Kazancıbaşı Öztekin “Onlar olmasaydı sağlıkta 360 derece projeler üretemezdim. Sağlıkta uzman gazetecilik kariyerim sayesinde gördüğünüz gibi kocaman bir ailem oldu. Kimi kardeşim, kimi evladım oldu” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gazetecilik bir aşk. Toplum sağlığı için haber ürettiğimiz gazetecilik ise ölümsüz bir aşk. Kariyerimde genel yayın yönetmenliği de, TV programı yapımcılığı, sunuculuğu da, köşe yazarlığı da yaptım. Ama her zaman öncelikle sağlık muhabiri olmamla gurur duydum. Politikacının genellikle boş çıkan vaadini ya da iş adamının parasını yazmaktansa, halkın sağlığı için haber üretmek beni her zaman çok daha mutlu etti” dedi.